Kayıtlar

Kabul etmek

  Asıl önemli olan kendimizi kabul etmek. Eksiltmek yada artırmak değil sadece kabul etmek. Düşündüklerimizi sıralayıp aslında ne kadar önemsiz olduklarını anlamak. Seni iyi yapan şeyler neler? Bunlar sadece sana göre mi iyi yoksa çevren de mi bu özelliklerinin iyi olduğunu düşünüyor? Gibi sorular sormak kendi kendine. Hiçbir şeyi tamamen yok edemeyeceğinin farkına varmak. Kibir, öfke, nefret, kaos, kıskançlık, aşağılık kompleksi. Bunların ve türevlerinin asla bir sonu yok. Nedenleri ve ölçüsü bizim elimizde diye düşünebiliriz. Ama atladığımız şey şu ki; yalnız değilsin. Yalnız kalmak baya bir zor olduğuna göre… Evet evet daha suçlanacak çok kişi var. Sadece etrafımızdakileri suçlarsak bu bizi bencil ve zalim yapar. Böyle bir durumda sevilmeye değer olacağımızı pek sanmam. Kendimizi aşağıda görüp hep kendimize yüklenirsek de kibirli biri olup çıkarız. Bizi kemiren düşüncelerden kurtulmak… İşte bu bizim elimizde gerçekten. Kararlı olmayı da inatçılıkla karıştırmamak gerek elbette. Tabi

Sevmek

  Oysa sevmek duyguların en güzeliydi Renklerin hepsi, rüyaların gerçeğiydi Oysa sevmek yeni doğmuş bir ceylan yavrusu gibi sağa sola sıçramaktı. Umut demekti, mutluluk demekti Güzellik demekti… “Seviyorum” demekti… Oysa sevmek ayağa kalkıp yürümeye devam etmekti Gözlerindeki şiiri söylemekti Sonra ne olur diye kaygılanmadan doya doya sarılmaktı sevgi…
HER ŞEYİ İLE "KABUL ETMEK" Asıl önemli olan kendimizi kabul etmek. Eksiltmek yada artırmak değil sadece kabul etmek. Düşündüklerimizi sıralayıp aslında ne kadar önemsiz olduklarını anlamak. Seni iyi yapan şeyler neler? Bunlar sadece sana göre mi iyi yoksa çevren de mi bu özelliklerinin iyi olduğunu düşünüyor? Gibi sorular sormak kendi kendine. Hiçbir şeyi tamamen yok edemeyeceğinin farkına varmak. Kibir, öfke, nefret, kaos, kıskançlık, aşağılık kompleksi. Bunların ve türevlerinin asla bir sonu yok. Nedenleri ve ölçüsü bizim elimizde diye düşünebiliriz. Ama atladığımız şey şu ki; yalnız değilsin. Yalnız kalmak baya bir zor olduğuna göre… Evet evet daha suçlanacak çok kişi var. Sadece etrafımızdakileri suçlarsak bu bizi bencil ve zalim yapar. Böyle bir durumda sevilmeye değer olacağımızı pek sanmam. Kendimizi aşağıda görüp hep kendimize yüklenirsek de kibirli biri olup çıkarız. Bizi kemiren düşüncelerden kurtulmak… İşte bu bizim elimizde gerçekten. Kararlı olmayı da inatçılıkla
İLETİŞİMSİZLİK Belki de yaşadığımız çağın en büyük sorunu olabilir iletişimsizlik. İnsanlar duygularını ifade etmekten çok duygularının ne kadar sakladığına odaklanır oldu. Ne hissediyoruz, ne kadarını söylüyoruz? Ne düşünüyoruz, ne kadarını gerçekleştiriyoruz? Ne istiyoruz, ne kadarının peşine düşüyoruz? Herkes ve her şey hakkında bir fikrimiz oluyor ancak bunları söylemeye ya cesaretimiz olmuyor yada gururumuz izin vermiyor. Bazen kırılmasınlar istiyoruz, bazen de tartışmalardan kaçıyoruz. Bu kadar çok şey biliyoruz da neden bir türlü iletişime geçemiyoruz? “Bastırılmış duygular” burada devreye giriyor. Beşikten mezara kadar hep bir müdahale ile karşı karşıya kalıyoruz. Tutukluluğumuz birazda buradan geliyor. Yaşamaktan da korkuyoruz biraz. Hem duyguları, hem hayatı. Tam da bunun için dünyaya geldiğimiz halde… “Gurur” ve “Ego” diye ürettiğimiz, sevdiklerimizden uzaklaştıran saçma kelimeler de üretiyoruz mesela. Bazen birbirini çok seven bir çiftin mutluluğuna engel, bazen de bi